Kabul etmek bir şeyi şu anda olduğu hali ile görmektir.
Başınız ağrıyorsa başınızdaki ağrıyı kabul edin.
Kilo almışsanız bedeninizin şu anki halini neden reddedesiniz?
Er ya da geç her şeyi olduğu gibi kabul etmek gerekir. Kabul için genellikle duygu dolu inkâr ve öfke dönemlerinden geçmek gerekir.
Bu aşamalar bir şeyin olduğu gibi kabul edilme süresinin aşamalarıdır.
İyileşme sürecinin aşamalarıdır. Hatta ben iyileşmenin olduğu hali ile kabul etmek olduğunu düşünüyorum.
Gerçekten değişebilmek için önce kendimizi olduğumuz gibi kabul etmemiz gerekir.
Kendimizi olduğumuz gibi kabul etmeyi seçmek bir öz şefkat ve zekâ ürünüdür.
Bu şekilde düşünmeye başlarsanız kilo vermek önemsizleşecektir.
Sadece önemsizleşmekle de kalmayacak, aynı zamanda kolaylaşacaktır.
Kasıtlı olarak kabul etme tutumunu kazanmak iyileşmek için gereken ortamı yarakmaktır.
Kabul etmek, her şeyi beğeneceksiniz ya da olaylar karşısında pasif bir tutum sergileyeceksiniz veya kendi prensiplerinizi ve değerlerinizi yok sayacaksınız anlamına gelmez.
Her şeyin olduğu halinden tatmin olmanız ya da bir şeyler öyle olması gerekiyor diye o şeyleri tolere etmek zorunda olmanız anlamına da gelmez.
Adaletsizlik karşısında susup oturmanız anlamına da. Kabul etmek, boyun eğmek değildir.
Kabul etmek bir şeyi er ya da geç mevcut olduğu hali ile görmek ve buna gönüllü olmaktır.
Bir şeyi olduğu hali ile görebiliyorsanız, ne yapmanız gerektiğine dair net bir düşünceniz olur.
Bir şeyi yargılarınızın, tutkularınızın, korkularınızın ya da önyargılarınızın lenslerinden görmek görüşünüzü bulanıklaştıracaktır.
Şimdi ve burada olanları kabul ederiz.
Unutmayın ki tek sahip olduğumuz şu anlarımızdır.
Namaste
GÖNÜL UZUN