Çok Uzun Süre Kalmak: Tükenmiş Kadınların Hikâyesi
Gönül’den Gönlüme Bir Yolculuktayım
“Ben gidiyorum” demek için güçlü bir iradeye ve kararlılığa sahip olmak gerekir. Clarissa Pinkola Estés’in Kurtlarla Koşan Kadınlar kitabındaki “Çok Uzun Süre Kalmak” bölümü, tam da bu cesareti kadınlara hatırlatır. Çünkü kadının kendi içgüdüsel doğasına aykırı bir yerde, ilişkide, işte ya da yaşam biçiminde fazlaca oyalanmasının bedelini anlatır.
İçgüdülerden Kopuş
Kadın, kendi sezgilerini dinlemediğinde, orada uzun süre kalır. İç ses “git” der, ama zihin ya da kalp ısrarla kalmaya çalışır. Gereğinden uzun kalmak, kadının yaratıcı enerjisini tüketir, canlılığını azaltır, ruhunu köreltir. Aslında kurt kadının doğası durmaktan değil, akmaktan beslenir.
Mitlerin ve Masalların Dili
Estés, bu bölümü masallardan örneklerle besler. Kahraman kadın çoğu hikâyede yanlış yerde fazla kalır ve bunun bedelini öder. Fakat asıl büyü, o anı fark edip çıkma cesaretini gösterdiğinde gerçekleşir. Masalın dili bize şunu öğretir: çok uzun süre kalmak tüketir, çıkmak dönüştürür.
Gündelik Rutinlerin Tuzakları
Kadınların çoğu, her günün aynı ritüelleriyle boğulur: iş, ev, sorumluluklar, bitmeyen beklentiler… Bir noktadan sonra kadın, bu rutini “normal” sanmaya başlar. İçinde hâlâ dans etmek, yaratmak, sevmek isteyen canlı bir ruh vardır ama gündelik yüklerin ağırlığı o sesi bastırır.
Tükenmiş Kadınlar
Estés, tükenmiş kadını şu hâlleriyle betimler:
– Gözlerindeki ışığı kaybetmiş,
– Hayattan tat almak yerine yalnızca görevlerini yerine getiren,
– Kendi ihtiyaçlarını sürekli erteleyen,
– İçindeki yaratıcı güce ulaşamayan…
Asıl tehlike, bu hâlin alışkanlığa dönüşmesidir. Kadın, kendi doğasından uzaklaşır ve “çok uzun süre” kalır: yanlış işte, yanlış ilişkide, yanlış hayatta.
İçgüdülerin Çağrısı
Kadının iç sesi fısıldar:
– “Artık sana ait olmayan yerde durma.”
– “Ruhunu doyurmayan sofradan kalk.”
– “Cesaret et, çık, git.”
Ama çoğu zaman korku, bağımlılık, onaylanma isteği veya “bir gün değişir” umudu kadını tutar. İşte Estés, bu bölümde kadına şunu hatırlatır: Senin içindeki kurt doğası hâlâ canlıdır. Onu dinle.
“Ben Gidiyorum” Diyebilmek
Gitmek, zincirleri kırmak değil, zincir olmadığını fark etmektir. Kadın, “Ben gidiyorum.” dediğinde aslında kendini yeniden doğurur.
– Tükenmiş bir işten ayrıldığında,
– Ruhunu daraltan bir ilişkiden çıktığında,
– Enerjini tüketen dostlukları bıraktığında…
O anda yeniden nefes alır. Çünkü artık içindeki kurt, özgürce koşabilecektir.
Kalpten Niyet
“Artık bana ait olmayan her şeyden özgürce çıkıyorum.
Ruhumun sesine kulak veriyor, kendi yolumu onurlandırıyorum.
Cesaretle söylüyorum: Ben gidiyorum.
Ve bu gidiş, aslında kendime dönüşüm oluyor.”
Gönül’den Gönlüme Bir Yolculuktayım