Eric Hoffer’ın *Kesin İnançlılar*
adlı eseri, fanatizmin, toplumsal hareketlerin ve kitle
psikolojisinin doğasını inceleyen bir klasik eserdir.
Hoffer, insanların neden
ideolojilere, liderlere ya da davalara körü körüne bağlandığını sorgular.
Kitap, bu tür bağlılıkların bireylerin anlam arayışından, kimlik bulma
çabasından ve mevcut yaşamdan duyulan tatminsizlikten nasıl kaynaklandığını
detaylı bir şekilde analiz eder.
Kitabın Temel Noktaları
Kesin inançlı kimdir?
Hayatında anlam, yön veya tatmin bulamayan,
kendini yetersiz hisseden kişiler, bir ‘büyük dava ‘ya katılarak eksiklerini
tamamlamaya çalışır.
Bireysellikten kaçış
Kendi benliğini geliştirmek yerine, ‘Ben’i
eritip ‘biz’ içinde kaybolma eğilimi vardır. Bu, sorumluluk yükünü hafifletir.
Geçmişe ve geleceğe kaçış
Mevcut an memnuniyetsizlik yaratır.
Fanatik, ya geçmişin ‘altın Çağı’na özlem duyar ya da gelecekte kurulacak
‘kurtarılmış bir dünya’ hayaline sarılır.
Düşman yaratma
Ortak bir düşman, kitleyi bir arada tutar.
Bu düşman gerçek ya da kurgusal olabilir; önemli olan birlik hissini
pekiştirmesidir.
Lider ve takipçi ilişkisi
Lider, kalabalığın duygularını yönlendirir;
takipçiler ise lidere kendi kişisel güvensizliklerini teslim eder.
Devrimlerin ironisi
Birçok devrim, eski düzeni yıkmak için
başlar ama sonunda farklı biçimde de olsa benzer baskıcı sistemlere
dönüşebilir.
Günlük Hayata Farkındalık Notları
Anlam açlığına dikkat et
Bir şeye körü körüne bağlananların çoğu,
kendi yaşamlarında anlam eksikliği hisseder.
Kendine sor: ‘Ben şu an gerçekten
kendim için mi yaşıyorum, yoksa başkasının hayaline mi hizmet ediyorum?’
Birey olma cesareti
Kalabalıkta kaybolmak kolaydır; ama gerçek
güç yalnız başına da durabilmektir.
Unutma: Yalnızlık = Yalnızlaşma değildir;
bazen en derin bağ, kendi özünle kurduğun bağdır.
Geçmişe takılıp kalma – geleceğe kaçma
Geçmişin ‘altın Günleri’ne özlem ya da
geleceğin ‘mükemmel dünyası’ hayali, bugünü yaşamaktan çalar.
Bugün, geleceğin
hamurudur. Onu iyi yoğur.
Düşman hikâyelerine dikkat
Sana sürekli bir ‘biz’ ve ‘onlar’ hikâyesi
anlatanlara karşı uyanık ol.
Gerçek birlik, ortak düşman üzerinden değil, ortak
değerler üzerinden kurulur.
Lider seçerken kalbine bak
Seni büyüten, sana soru sorduran lider,
seni özgürleştirir. Sadece yöneten değil, düşündüren insana güven.
Devrimden sonra bile sorgula
Artık özgürüz denilen yerde bile, yeni
zincirler oluşabilir.
Özgürlüğün en iyi testi: Korkmadan, çekinmeden soru
sorabiliyor musun?
💌 Gönül’den Gönlüme Not:
Kendini bir davaya ya da kişiye adarken, kendi özünü kaybetme. En yüce
bağlılık, önce kendi kalbine olandır. 💜