“İyiliğin Gerçek Anlamı: Jung’a Göre Karanlığını Tanımadan Işığa Ulaşılamaz”

İyilik, Karanlığını Tanıyabilenlerin Yoludur

“İnsan, içindeki kötülük potansiyelini bilebildiği kadarıyla iyi bir insan olabilir.”
— Carl Gustav Jung

İyiliği çoğu zaman sadece yardım etmek, nazik davranmak ya da kimseyi incitmemek olarak algılıyoruz. Oysa gerçek iyilik, çok daha derin bir bilinci gerektirir. Jung’un bu sözü bize hatırlatır ki, bir insan kendi içindeki karanlıkla yüzleşmeden gerçekten “iyi” olamaz. Çünkü farkında olunmayan her karanlık yön, bir gün bir yerden sızar.

İyiliğin özü, kendi gölgemizi tanımakta yatar. İçimizde bastırdığımız öfke, kıskançlık, kibir ya da intikam arzusu — eğer inkâr edilirse — bizi yönlendiren görünmez güçlere dönüşür.
Oysa gölgemizi görüp kabullenmek, onu dönüştürmenin ilk adımıdır. Çünkü ışık ancak karanlıkla bir araya geldiğinde tam olur.


Gerçek İyilik Bilinçle Seçilir

İyilik, sadece “zarar vermemek” değildir.
Gerçek iyilik, eline güç geçtiğinde o gücü suistimal etmemektir.
Kendine haksızlık yapana bile adil davranabilmektir.
Sessizce intikam hayali kurmak yerine, kalbinin huzurunu seçebilmektir.

İyilik; erdemli bir seçimdir, otomatik bir davranış değil.
Ve bu seçim, insanın kendini bilme yolculuğunda olgunlaştıkça köklenir.


Kötülüğü Bilmek, Onu Beslemek Değildir.

Jung’un bahsettiği “kötülük potansiyeli”, içimizdeki gölgenin farkına varmak anlamına gelir.
Bu farkındalık, kötülüğü meşrulaştırmak değil, onunla yüzleşmektir.
Kendi öfkesini, kırgınlığını, tahammülsüzlüğünü tanıyan bir insan, başkasına zarar vermemeyi seçtiğinde, bunu bilinçli bir şekilde yapar.
İşte o zaman iyilik bir maske olmaktan çıkar, bir varoluş hâline dönüşür.


Bilinçli İnsan, Dönüştüren İnsandır.

Kendini tanıyan insan, kendi gölgesine bakmaktan korkmaz.
Çünkü bilir ki her karanlık, içinde bir ışık tohumu taşır.
Ve bu tohum, farkındalıkla sulandığında bilgelik olarak filizlenir.

İyilik, yalnızca “iyi hissettiren” bir hâl değil; adaletli, merhametli ve güçlü bir duruştur.
Karanlığını tanıyan insan, başkasının karanlığını da anlayabilir.
Ve belki de dünyada en çok buna ihtiyacımız var:
Karanlığını inkâr etmeyen, ama ona teslim de olmayan insanlara.


💜 Gönül’den Gönlüme bir yolculuktayım.

Montaigne’den İçsel Mesafeyi Anlama Dersleri

Gönül’den Gönlüme Bir Yolculuktayım

“Kendimle aramızdaki fark, bir başkasıyla aramızdaki fark kadar büyüktür.” – Montaigne

İçsel Yabancılık

Aslında Montaigne burada en derin hakikatlerden birine işaret ediyor: Biz bazen kendimize en uzak yabancıyız. İçimizde birçok “ben” var — çocuk ben, incinmiş ben, güçlü ben, bilge ben… Ama çoğu zaman yalnızca tek bir yüzümüzle kendimizi tanıyoruz. İşte o yüzden, başkalarıyla aramızda hissettiğimiz uzaklık, aslında kendimizle aramızdaki mesafeyi yansıtıyor.

Ayna Etkisi

Bir başkasıyla yaşadığımız çatışma, kırgınlık ya da yakınlık çoğunlukla içimizdeki farkların aynada görünmesinden ibaret. Başkasının bizi anlamaması, belki de kendimizi anlamamamızdan geliyor. Eğer kendimizle olan bağı güçlendirirsek, başkalarıyla olan ilişkimiz de daha şefkatli ve dengeli olur.

Kendine Yolculuk

Montaigne’in bu sözü aslında şunu fısıldıyor:
“Kendine yaklaş ki, dünyaya da yaklaşabilesin.”
İçsel mesafe kısaldıkça, hayatın bütünündeki mesafe de azalıyor. O yüzden her meditasyon, her dua, her niyet aslında bu mesafeyi kapatma çağrısıdır.

Niyet

“Bugün, kendimle aramdaki mesafeyi azaltmayı seçiyorum. İçimdeki her hâli kabul ediyorum. Kendime yaklaştıkça, tüm varoluşa da yaklaşıyorum.” 💜

Gönül’den Gönlüme Bir Yolculuktayım

Kinesioloji Testi: Bedenin Hakikati Fısıldayan Sesi

 

Hiç bir şey söylemeden, sadece bir insanın yanında bulunduğunda onun enerjisini hissettiğin oldu mu? Ya da bir ortamda bulunurken “burada bir şey yanlış” diye içinden geçirdiğin?

Dr. David R. Hawkins’in Güce Karşı Kuvvet kitabında anlattığı kinesioloji testi, tam da bu görünmez sezgisel bilgiyi ölçmeyi amaçlıyor. Ona göre bedenimiz, hakikat ile yalanı ayırt edebilecek kadar hassas bir enerji algısına sahip. Ve bu yöntem, bilincimizin hangi seviyede titreştiğini dahi ortaya çıkarabiliyor.

Güç ve Kuvvet Arasındaki Fark

Güç (Power): Sevgi, şefkat, dürüstlük, ilham, hakikat… İçsel bir merkezden doğar, başkalarını yüceltir, kalıcıdır.
Kuvvet (Force): Korku, öfke, yalan, manipülasyon… Dışarıdan dayatılır, çatışma yaratır, sürdürülemez.

Hawkins, bu farkı ölçmek için bedenin verdiği kas tepkilerini kullanır.

Kinesioloji Testinin Mantığı

Beden, yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda enerjisel bir varlıktır. Hawkins’e göre:
– Hakikat → Yüksek enerji taşır, kaslar güçlenir.
– Yalan veya düşük enerji → Kaslar zayıflar.

Bu tepki, bilinçli akıldan değil, kolektif bilinç alanından gelir.

Test Nasıl Yapılır?

1. İki kişi gerekir: test eden ve test edilen.
2. Test edilen kişi ayakta durur, kolunu yana omuz hizasında uzatır.
3. Test eden kişi bileğe hafif ama net bir baskı uygular.
4. Bir ifade söylenir veya bir nesne gösterilir.
5. Baskı uygulanırken:
   – Kol güçlü kalırsa → enerji yüksek, bilgi doğru veya faydalıdır.
   – Kol kolayca inerse → enerji düşük, bilgi yanlış veya zararlıdır.

Örnek: “Bu gıda bana iyi geliyor.” cümlesini test ettiğinizde, kol güçlü kalıyorsa beden onaylıyordur.

Bilinç Seviyeleri Haritası (0–1000)

SeviyeEnerji AlanıDuygu / Durum
700–1000AydınlanmaMutlak barış, birlik
600BarışSükûnet, ilahi huzur
540SevgiKoşulsuz kabul
500Sevgiİyileştiren güç
400AkılAnlama, bilgelik
350KabulSorumluluk
310İsteklilikAçıklık
250TarafsızlıkEsneklik
200CesaretGüç alanına geçiş
175GururSavunmacı tavır
150ÖfkeTepki, çatışma
100KorkuGüvensizlik
75KederKaybolmuşluk
30SuçlulukKendini cezalandırma
20UtançUmutsuzluk

Faydaları

1. Hakikati Ayırt Etme: Zihnin kararsız kaldığı durumlarda bedenin bilgeliğini kullanmak.
2. Kişisel Farkındalık: Olumsuz inançların ve ilişkilerin enerjini nasıl etkilediğini görmek.
3. Sağlık ve Beslenme: Bedenin hangi gıdaya veya ortama olumlu tepki verdiğini anlamak.
4. Bilinç Yükseltme: Kendi frekansını fark edip, sevgi ve şefkatle güç alanına geçmek.

Bilimsel Bakış ve Eleştiriler

Bilim insanları bu yöntemin sonuçlarını placebo etkisi veya kas refleksleri ile açıklar. Ancak spiritüel bakış açısından, kinesioloji testi bedeni hakikatin rehberi olarak görür.

Kapanış ve Niyet

Beden, kalbin en sessiz hâlini bile duyar. Hakikati hissetmek için bazen zihni susturmak, bedeni dinlemek gerekir.

💜 Gönül’den Gönlüme bir yolculuktayım 💜

Kaynakça

Dr. David R. Hawkins, Güce Karşı Kuvvet (Power vs. Force), Butik Yayınları.

Her Güne İlahi Özle Başlamak: Sabah Niyetleri



Gönül’den Gönlüme bir yolculuktayım 💜

Her yeni gün, İlahi bir armağan.
Bir başka uyanışa, bir başka şifaya, bir başka hatırlayışa kapı…

Ve o kapının eşiğinde seni bekleyen biri var:
İçindeki en iyi sen.
Korkusuz, yumuşacık, sevgi dolu olan o saf öz.
O öz ki, Yaradan’ın sana üflediği İlahi nefesle vücut bulmuş hali…

Ama neden bazen onunla uyum içinde uyanmıyoruz?
Çünkü unuttuk.
Kendimize dönmeyi, sabahın o kutsal sessizliğinde O’nunla buluşmayı,
Kalbimizin hakikatini duymayı…

Halbuki sabahın ilk ışığı bize hep şöyle fısıldar:
“Uyan canım kulum,
İçindeki ışığı hatırla.
Bugün de Ben seninle yürüyeceğim…”

Neden her güne içindeki en iyiyle başlamıyorsun?
Çünkü en iyi halinle uyumda olmak, İlahi plana teslim olmaktır.
Kendine sadık kalmaktır.
O özle bağ kurduğunda;
Duaların derinleşir, niyetlerin saflaşır, adımların ışıkla dolar.

Ve o zaman…
– Güneş yüzüne değil, ruhuna doğar.
– Kahvaltı bir şükür sofrasına dönüşür.
– Aynadaki gözlerin, Rabbini anımsar.

Her gün yeniden yaratılıyorsun.
O halde neden Yaradan’ın içindeki izine uyanarak başlamayasın güne?


🕊 Gönülden Bir Dua:
“Ya Rab, bu sabah da içimdeki en iyi halime uyanmak istiyorum.
Senin sevgini, rahmetini ve nurunu kalbimde hissetmek istiyorum.
Her adımımı Seninle uyum içinde atayım.
Beni bana hatırlat…
Ve en çok Sana yakın olan halime yaklaştır 💜”


Küçük Bir Sabah Niyeti:
“Bugün içimdeki İlahi özle buluşuyorum.
Kendime ve Yaradan’a sadık kalarak yaşıyorum.
Gönlüm açık, niyetim berrak, yolum aydınlık olsun.”