Kendine Şefkatli Olmak: Kristen Neff’in Sözüyle İyileşmenin Başlangıcı

Yasın ya da zorlayıcı bir deneyimin ardından çoğu zaman içimizde bir boşluk kalır. Kaybettiğimiz şeyin acısını sindirdikten sonra, geriye aslında yalnızca kendimiz kalırız. İşte tam da bu noktada devreye şefkat girer.

Psikoloji profesörü ve öz-şefkat kavramının öncülerinden Kristen Neff, bu durumu çok yalın bir şekilde ifade eder:

“Kendine karşı şefkatli olmak zayıflık değil, iyileşmenin başlangıcıdır.”

Neden Şefkat Zayıflık Değil?

Toplumda çoğu kez güçlü olmak; duyguları bastırmak, zor anlarda hiç sarsılmamış gibi görünmekle eş tutulur. Oysa bu, bizi kendi özümüzden uzaklaştırır. Şefkat göstermek, güçsüzlük değil; insan olduğumuzu kabul etmektir. Çünkü her insan kırılır, yorulur, üzülür. Bunu inkâr etmek yerine, kendimize şefkat göstermek içsel bir cesarettir.

İyileşmenin Başlangıcı

Şefkat, yaraları görmezden gelmek değil, onları sevgiyle kabul etmektir. Kendine şefkat göstermek, içimizdeki sesi yumuşatmakla başlar:

• Hata yaptım ama insanım.

• Zorlanıyorum ama bu da geçecek.

• Kendimi yargılamak yerine sarılabilirim.

Bu yaklaşım, kalbi açar ve içsel iyileşme sürecini başlatır. Çünkü en derin bağışlama ve kabulleniş, önce kendimize yönelttiğimizde mümkün olur.

Kendine Elini Uzat

Zor zamanlardan geçerken, aslında en çok ihtiyacımız olan şey kendi desteğimizdir. Dışarıdan gelen sevgi kıymetlidir, ancak bizi asıl hayata bağlayan, kendi içimizden yükselen şefkat dolu sestir.

Bugün kendine şu soruyu sorabilirsin:

“Ben bugün kendime hangi sözü hatırlatmak istiyorum?”

Kapanış Duası

Kalbime şefkatle dokunuyorum.
Kendi elimi tutuyor, kendi varlığımı onurlandırıyorum.
Şefkatimle büyüyor, sevgimle iyileşiyorum.
Gönül’den Gönlüme bir yolculuktayım 💜